“Yöneticileri” DEĞİŞTİRİN!
Yeni nesil Agile organizasyonlar, start-up gibi hareket eden, küçük, güçlü ve bu anlamda otonom bir yapıda çalışan takımlardan oluşuyor. Buradaki önemli bir kavram otonomi, yani takımın kendi kendini yönetmesi. Peki, takımların kendi kendini yönetir olduğu bir dünyada gerçekten yöneticiye gerek var mı? Yöneticiler işsiz mi kalacaklar?
Bireylerin organizasyonlardaki varlık sebebi o şirketin hedeflerine bir katkı sağlamak. Mevcut yapıda bireyler, bulundukları şirket içerisindeki sistemin kendilerinden istediğini ve beklediğini yanıtlamaya çalışıyor. Ancak, her bir birey bundan çok daha fazlasına sahip fakat maalesef kendi yeteneklerini mevcut sistem içerisinde yeterince kullanıp gerekli katkıyı sağlayamıyor. Her birey değerlidir ve doğru fırsatlar tanındığında her bireyin şirketine çok önemli katkıları olacaktır.
Yukarıda sorduğumuz sorunun cevabı tabi ki de hayır, yöneticiler işsiz kalmayacaklar. Ancak sanırım 21. yüzyılın organizasyonlarında artık yöneticilerden beklenen katkının form değiştirdiğini ve onların farklı yönde bir katkı sağlamaları gerektiğini söylemek mümkün. Tabi ki bu değişim köklü, bu anlamda zorlu ve davranışlarla da ortaya konulması gereken bir zihniyet değişimi aynı zamanda.
Yeni nesil “hizmet eden” liderlerden beklentileri birçok farklı yönden ele almak ve uzunca bir liste çıkartmak mümkün. Ancak, bu yazıda sadece yöneticilerin takımları ile olan ilişkileri temelinde değişmesi gereken zihniyet değişimini özetlemek istedim:
Sizlerin de yorum ve düşüncelerini duymak isterim; sizce takım ve yönetici arasında değişmesi gereken başka ne gibi etkileşimlerden bahsedebiliriz? Görüşlerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz…