“İş”in Rönesansı

RestartLab
2 min readDec 27, 2020

20. yüzyıl iş tanımımızı şekillendiren ana unsur sanayi devrimi oldu. Sanayi devrimi hayatımıza temelde makineleşmeyi ve üretim odaklı bir ekonomik modeli ve iş yapışını getirdi. Sanayi devriminde devleşen şirketler büyürlerken değer üretmek yerine daha çok büyüyen yapılarını yönetebilmek adına kurgular üretmeye odaklandılar. Bu süreç zarfında, 150 sene kadar öncesinin karışık problemlerini çözmek için bazı pratikler icat ettik. Bu icatlarımız iyisiyle kötüsüyle insanlığı bugünlere taşıdı, ancak, malesef bugünün yeni kompleks koşullarına artık cevap üretemiyor. Hatta belki de çözmeyi amaçladıkları sorunun kendisinden daha büyük bir sorun haline gelmeye başladılar.

Sanayi devrimin doğası, mekanik, soğuk, tek düze ve sert idi. İşte bu yüzden de belki de bir nevi ruhumuzu kaybettik; tek düze bir tekrar içerisinde keyifsizce yaşayanlara dönüştük. Maslow ihtiyaçlar piramidinin tabanına odaklandık ama üst katları yok saymak pahasına bunu yapmış olduk belki de.

Ama yeni bir dönem içerisindeyiz. Bir yandan pandemi, bir yandan dijitalleşme bir yandan bilimsel anlamda değişiklikler hayatımızı hızla şekillendiriyor. “İş”in daha anlamlı bir yapıya dönüşmesi arayışı pandemi ile ortaya çıkmadı ama pandemi uzun süredir görmezden geldiğimiz bazı noktaları hepimizin gözleri önüne serdi. Bu yüzden de Alvin Toffler’ın bundan 50 yıl kadar önce söylediği gibi, şu ana kadarki ”iş” hakkında öğrendiklerimizi unutup yenisini inşaa etme ve öğrenme zamanı geldi.

Ama bu o kadar da kolay değil. Çünkü bildiklerimizle ve eriştiğimiz seviyelerle uygulamalarımız her zaman eş güdümlü olmuyor. Bilmek yetmeyebiliyor, çünkü içine doğduğumuz düzeni ve anlayışı değiştirmek yerine kabullenmek daha kolay gelebiliyor. Yine de dönüşümü başlatmak için bir yerlerden başlamak gerekiyor; alışıla gelmiş bir şeyleri öldürüp yerine yenilerini koymak gerekiyor.

Bu listede kabaca gördüğünüz üzere epey ölecek kavramdan bahsediyorum aslında. Başarı tanımından, organizasyon yapısına, finans yönetiminden yetenek gelişimine kadar birçok noktada yeni tanımlardan, yeni anlayışlardan bahsediyoruz. Sizce başka ölmesi gereken ne gibi alışkanlıklarımız var? Yerlerine yeni neler gelmeli? Ya da, yerlerini gerçekten doldurmalı mıyız? Yorumlarınızı merakla beklerim…

Mehmet Yitmen

--

--

RestartLab
RestartLab

Written by RestartLab

Restartlab is a cross-industry think tank organization that uses co-creation for solving real world business problems and redefining the “work” concept.

No responses yet