Bandır Bandır Ye Beni!

RestartLab
3 min readFeb 15, 2021

Kendi kendine yönetimin en tatlı hali!

Domates deyip geçmeyin. Morning Star, yıllık yaklaşık 1 milyar dolarlık cirosu olan bir dünya domates devi. İçerisinde 600 çalışanı olan ve sezonluk işçilerin katılımıyla bu sayının 5000’leri bulduğu şirket, tamamen kendi kendine yönetiliyor. Yani şirkette HİÇ yönetici yok! Gary Hammel’in söylediği gibi “yönetim, organizasyonunuzdaki en az verimli faaliyettir”, Morning Star da uzun yıllardır bu görüşe paralel bir şekilde yöneticisiz çalışıyor.

Morning Star dünyada böyle çalışan tek örnek değil, daha önceleri Restartlab’ta da ağırladığımız Buurtzorg, Haier gibi örnekler de malum. Ancak, Morning Star’ı diğerlerinden ayıran belki de en önemli etken yoğun operasyon ile çalışan bir yapıya sahip olması. Öyle ya, operasyondan daha çok yaratıcılığın ön planda olduğu işlerde kendi kendine yönetim kısmen anlaşılır olsa da, bu durum operasyon yoğun alanlarda da çalışabilir mi sorusu gündeme gelebiliyor. Nedense bir kesim insanın, yöneticileri olmadan ne yapacaklarını kendilerinin kestiremeyeceği düşünülebiliyor ya da buna gereksinim duyulmadığı zannedilebiliyor. İşte bu noktada Morning Star ve bugüne kadar elde ettikleri sürekli karlı büyüme başarısı, kendi kendine yönetimin elit bir yaklaşım olmadığını, aksine hepimizin DNA’sında hali hazırda var olan, insana dayalı bir yaklaşım olduğunu kanıtlayan bir örnek.

Peki, sistem nasıl çalışıyor? Her şeyin başlangıcında şirketin kendisine temel aldığı 2 prensip var ve her şey bunun etrafında kurulu;

1- İnsanlar başkalarına karşı güç kullanmamalıdır. Yani kimse kimseye yapmak istemediği bir şeyi yaptıramaz. O yüzden, sistem içerisinde başvurabileceğiniz tek gücünüz ikna etme kabiliyetinizdir.

2- İnsanlar verdiği sözleri ve taahhütleri tutmalıdır. Hepimiz taahhütlerimize %100 uyabilseydik ciddi anlamda kargaşadan kurtulurduk. İşte buradan yola çıkarak, %100 olmasa bile oraya maksimum yakınlaşmayı hedeflemeli, taahhütlerimizi ciddiye almalıyız.

Morning Star bu iki temel prensipten yola çıkarak, kendi kendine yönetimi etkin kılacak çerçeveyi şu şekilde çiziyor:

  • Şirketin amacı ve takip ettiği temel değerleri net ve bilinir.
  • Kimsenin bir diğerinden otorite üstünlüğü yok, herkes kararlarda eşit.
  • Herkes karar verebilir fakat fikir ayrılıkları olabilir, bu yüzden, fikir ayrılıklarını çözümlemek için 4 adımdan oluşan bir çözümleme sistemi mevcut. Bu çözümleme sistemi 1–1 iletişimi temel alıyor.
  • Güç herkese yayıldığı için tüm çalışanların yetkinliği önemli. Bu yüzden herkes etkin iletişim, liderlik, iş birliği, koçluk ve finans okur yazarlığı gibi temel eğitimleri alıyor.
  • Herkes dilediğince karar almakta ve de harcama yapmakta özgür, diğer arkadaşlarından tavsiye aldığı sürece. İşte alınan koçluk ve mentörlük eğitimleri de bu noktada hayat buluyor. Bunun dışında harcamaları yöneten bir merkezi bütçe sistemi/yapısı bulunmuyor.
  • Bireysel sorumluluklar ve hedeflerin net belirlenmesi ve herkesin bu net sorumluluk ve hedefler özelinde birbiriyle el sıkışması gerekiyor. Bu şeffaflık CLOU (colleague letter of understanding) adı verilen, herkesin her yıl yenilediği bir nevi misyon bildirgesiyle sağlanıyor. Herkes diğer arkadaşlarına danışarak kendi bildirgesini oluşturuyor. Zaten performans ve katkı da bunun üzerinden takip edilmiş oluyor.
  • Radikal şeffaflık, finanstan performansa kadar her bilgi her an herkese açık. Morning Star’da amaç, herkese işlerini izlemek ve akıllıca kararlar vermek için ihtiyaç duydukları tüm bilgileri sağlamak.

Morning Star, kendi kendine yönetimin kaos ya da sistemsizlik demek olmadığını, aksine, ciddi dinamikleri olan basit ama güçlü bir sistem olduğuna dair iyi bir örnek. Tabi burada şunu da söylemek gerekir, belki tanımlanmış/atanmış hiçbir yönetici yok ama, sistemin içerisinde doğal olarak herkes herkesin yöneticisi olarak davranıyor. Bu anlamda şeffaflık ve akran baskısı da ön plana çıkıyor.

Ne dersiniz, siz böyle bir sistemle çalışmak ister miydiniz? Sistemin detayları hakkında konuşmak üzere, Morning Star’ı çok iyi bilen Doug Kirkpatrick ile yapacağımız söyleşimize davetlisiniz:

https://www.linkedin.com/events/restartlabevents-managinggreatc6764978725088968704/

--

--

RestartLab

Restartlab is a cross-industry think tank organization that uses co-creation for solving real world business problems and redefining the “work” concept.