Başarılı Yönetici Tanımı
Geleneksel yapıdaki yöneticilere baktığımızda, maalesef daha çok “ustabaşı” profillerinin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Ustabaşı profili söylemiyle, konusunu iyi bilen, yıllarca o alanda çalışmış ve o alana uzmanlaşmış, halen daha ilgili alanda çalışmaya ve ilgili alanın operasyonuyla iç içe olmaya devam eden bir yöneticilik kavramından bahsediyorum. Bu yöneticiler, işlerinde iyi oldukları için ya da en iyi bildikleri şey o işleri olduğu için işin gündelik yönetimi, detay plan yapma, planların yakın takibi gibi konularla meşguller. Tabi tüm bu koşturmaca ve yoğunluk içinde geleneksel yöneticiler önemli bir konuyu atlayabilmekte; insani dokunuş.
Liderlik insan odaklı bir kavram iken, yönetim daha çok “şey”lerle ilgili. Günümüz karmaşık dünyasında başarılı bir yönetici, yönetim sorumluluklarını birlikte çalıştığı ekipleriyle paylaşmalı ve odağını ekiplerinin kendisine yönlendirmelidir. Yönetim önemli ve gerekli bir meziyet. Bu yüzden de yönetim paylaşılması gereken bir sorumluluk aslında; bir elin nesi var, birçok elin sesi var. İşte bu yüzden, yöneticilerin ekiplerine alan yaratması, ekiplerin de kendi işlerinin yönetimi sorumluluğunu üstlenmesi gerekir. Bugün bu yapının otonom takım anlayışıyla karşımıza çıkmakta olduğunu görmekteyiz. Böylece otonom yapılar içerisinde yöneticiler “şey”lerle ilgilenmeyi azaltıp “insan odağına” daha fazla yönelebilmekte ve böylelikle ekiplerine daha büyük katkılar sağlayabilmekteler.
Darwin’in de meşhur söyleminde olduğu gibi, hayatta kalacak olanlar gelişebilenlerdir. Peki, bir kurumda gelişim kimin sorumluluğundadır? Bu tuzak soru aslında, cevap yönetim değil. Doğru cevap, gelişim için her bir bireyin sorumlu olmasıdır. Bunun için (yani gelişebilmek için) uygun zeminin yaratılması sorumluluğu ise başta yöneticilere düşmektedir. Başarılı bir yönetici, şu ana kadar belirttiğimiz anlamda yönünü insan odağında şekillendiren ve “olasılıklar yaratabilen” bir liderdir. Çünkü gelişebilen yapılar ancak olasılıklarda mümkündür, yani gelişim zihniyeti ancak olasılıklarla oluşturulabilir. Liderlik ettiğiniz organizasyonda gelişim zihniyeti kültürün bir parçasıysa, kendini yenileyen, gelişen, evrimleşen eserinizle gurur duyabilirsiniz. O yüzden, kendisine ihtiyaç duymadan gelişebilen bir organizasyon yaratmak bence herhangi bir yöneticinin en önemli sorumluluğudur. Bunun için de olasılıklar yaratabilmelisiniz.
Siz takımlarınız için olasılıklar yaratabiliyor musunuz? Yorumlarınızı merakla bekliyorum…